17 Şubat 2011 Perşembe

DARP CEPHESİNDE DEĞİŞMİYOR İŞLERİN İŞLEYİŞİ



BELGE BULMAYA GEREK VAR MI?

12 Eylül darbesi olduğu sabah uyandığımızda evde dört kişiydik. Ben lise, öteki üçü üniversite öğrencisi. İlk aklımıza gelen şey evdeki kitapların içinde sakıncalı bulunabilecek olanları saklamak olmuştu.
O yılları yaşayanların gayet iyi hatırlayacağı gibi, askerler ve polisler evde arama yapar da kendilerine göre “komünist” sayacakları türden bir kitap bulurlarsa yandığınızın resmiydi.

Tabii gelenlerin neyi sakıncalı bulacağı da belli olmuyordu. Kimi zaman hiç ilgisiz bir kitap bile yalnızca kapağındaki resim yüzünden suç unsuru sayılabiliyordu.

Ben lisede sınıfta o dönemin ünlü mizah dergisi Mikrop’un bir sayısını okuduğum için yapılan aramada yakalanmıştım örneğin. Her yerde satılan o haftanın dergisiydi elimdeki.

***

Son dönemde yapılan baskınlarda, aramalarda, bulunan belgelerle ilgili tartışmalarda aklıma hep o günler geliyor.

Neredeyse üç yıl önce açılmış davalarla ilgili yapılan aramalarda ne bulunması bekleniyor bilmiyorum. Gizli bir örgüt üyesi olan insan bunca zaman evinde, bilgisayarında belge bulundurur mu?

Çoğu insan bunu soruyor. Özellikle istihbaratçı olarak yıllarca görev yapmış insanların suç unsuru oluşturacak belgeleri saklamaya devam etmeleri, o türden bilgiler yükledikleri bilgisayarları hâlâ kullanmaları biraz mantıksız görünüyor.

Özellikle gazeteler, gazeteciler, araştırmacılar için bu durum daha da garip bir nitelik kazanıyor.

Fiili gazetecilik yapan çoğu insana bir yerlerden belgeler gelir, mektuplar, elektronik postalar atılır. Kimi zaman suç örgütlerinden de yollanır bu tür elektronik postalar. Gazeteci bunu değerlendirir veya ilgilenmez, kimi zaman çöpe atar, kimi zaman sonra bir işime yarar diyerek bir köşeye de koyabilir.

***

Bulunan ve iddianamelere de konu olan birtakım belgelerle ilgili karşı iddialar, çürütmeler, bu belgelerin sahte olduğuna ilişkin savlar, bunlardaki çelişkiler de sürekli basına yansıyor. Hatta bu konuda kitaplar yayımlanıyor.

Herkesin aklı karışmış durumda.

Ama ayrıntıların çok fazla bir önemi yok.

Çünkü şunu hepimiz biliyoruz ki, bu ülkede birini suçlamaya karar verildiyse her dönemde ona yönelik birtakım kanıtlar, tanıklar bulunur.


Kürşat Başar

Cumhuriyet



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder