BİR ‘EŞRAF-İ MAHLUK’ PORTRESİ
2002’den önce, 2002’den sonra:
“Değiştim geliştim.
Dün neysem, bugün de oyum.
Değişmedim, değişemem.
Sandığa giderken egemenlik milletindir. Ama maddede ve manada egemenlik Allah’ındır.
Türkiye’de yaşayanların yüzde 99’u Elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor. O zaman yüzde 99’un Elhamdülillah şeriatçıyım demesi lazım.
Türkiye’de din çimentodur.
Şimdi siz imam deyince camide namaz kıldıran insan zannediyorsunuz. İmam önderdir, rehberdir.
Kula kulluk edenlerle-Atatürkçü kesim... Hakka kulluk edenler-İslamı şeriat ile bütünleştiren Müslümanlar.
Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür.
Türkiye, kendisine din olarak Kemalizmi almış, başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla kabul ettirmiştir. Oysa üst belirleyici İslam ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir.
Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye. Yahu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek.
Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik. Mümkün değil ikisi bir arada olmaz.”
***
“Biz kaybedeceğiz onlar kazanacak, yok öyle bir şey. Onlar kaybedecek biz kazanacağız.
Bu nedir bu. Hayatında iki koyun gütmemiş olanlar artık diyorlar ki erken seçim. İktidarın böyle derdi yokken size ne yahu!
‘Cumhuriyeti biz kurduk.’ Sevsinler seni, nasıl da kuruyorsun!
Türkiye bir göçebe kabilesi değildir.
Sen ne mutlu Türküm dersen o daha ne mutlu Kürdüm der.
CHP iktidar olduğu zaman kadrolaşmanın en büyüğünü, en kaşarlısını yapmıştır.
Ben de laikim ancak İslamın karşısına koyarsanız değilim.
Kürt meselesi değil terör meselesi var.
Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.
Oku, düşün, uygula, neticelendir.
Mahalle baskısı, mahalle baskısı deniyor ya; asıl mahalle baskısı bu ülkede ‘ben içmiyorum kardeşim, sen buyur iç’ diyenlere. Bunlara yapılıyor mahalle baskısı.
Ben çevrecinin daniskasıyım.
Bugün hayatta olsa Ergenekon terör örgütüne avukatlık yapan oğluna ne derdi? O muhterem babası Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na ‘kalpazan’ diyecek kadar edebi çiğneyen oğluna ‘eline diline beline sahip ol’ demez miydi?”
***
“Hayır diyen darbecidir. (2010 referandum öncesi)
Bugün bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur.
Bitaraf olan bertaraf olur. (TÜSİAD’a).
Lan artistlik yapma. (Mersin’de çiftçiye)
Hadi ananı al git buradan (Mersin’de ‘Anamızı ağlattınız’ diyen çiftçiye)
Orayı bizim Çalık’a söz verdim. (Ceyhan’da rafineri)
Onuncu Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donanmıyor. Bu işler lafla olmuyor. Marşı oku, demir ağlarla ör. Neyi ördün yahu, neyi?
Saygı duruşu sap gibi durmaktır. Saygı duruşu yerine dua edilmeli. Sap gibi (Anıtkabir’de) durmanın manasını anlamıyorum.
Artistlik yapma! İyi bir sanatçısın, terbiyesizlik yapma.
Ben yargı kararlarına saygı duyulması gerekiyorsa duyarım. Ama duyulmaması gerekirse duymam ama uyarım sadece. Çünkü yargı kararlarına saygı duymak diye benim bir görevim yok.”
***
“Değiştim! (seçimler öncesi) Asla değişmem! (2006 yılı bir röportaj)
Kopenhag kriterlerini yerine getirdik. Artık Avrupa’dan delikanlılık bekliyoruz.
Din teröre sıfat olamaz.
Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizme benzer rejimlere yer yoktur.
Bizim için en üst belirleyici İslamın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir. Ben İslamı devlet planı içinde düşünüyorum.
Demokrasi bir tramvaydır, gideceğiniz yere kadar gider orada inersiniz.
Gençler, bakınız, her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok.
Dersim bombalanırken bu ülkenin başında kim vardı?
Orada biraz Kasımpaşalılık yaptım.
Zannediyorum arkadaşımız Fransız ama Türkiye’ye de Fransız!”
***
Taksim’e on bin kişi getirirsen seni bin bozkurt ile Kasımpaşa’ya kadar kovalarım diyen Devlet Bahçeli’ye:
“Allah Allah! Sayın Bahçeli sen bozkurtlarla mı dolaşıyorsun? Bozkurtların sana hayırlı olsun.
Ben bozkurtlarla dolaşmıyorum. Ben eşref-i mahluk olan insanlarla dolaşıyorum.”
***
Eşref-i mahluk: “Yaratılmışların en şereflisi!”
***
Yaratılmışların en şereflisi olduğunu söyleyen kim?
***
Portresini özetlediğimiz laik Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı RTE!
Cüneyt Arcayürek
Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder